19 Nisan 2010 Pazartesi

Kadın var, erkek var...

Kadın var ufak tefek, görsen çocuk dersin. Kadın var kendinden emin. Kadın var güzel sayılmaz ama kadındır ki o sevilir epeyce. Bu nasıl olur kadın bilmez.
Kadın var aklındakiler sınırsız ama aynı kadındır ki o kendi sınırlarla dolu. Aklı sonsuz özgürlüklere gebe, kendi yaşamadığı ve yaşamayacağı her şeyi kabul edilebilir görmekte. Bu nasıl bir çelişkidir ki aynı kadının bedeninde yer edebilmiş. İnsanın sonsuzluğuna inanır ki o tekdir der bildiğimiz kadarıyla hayat, eğer der gelmeyeceksek bir daha dünyaya. Ama tırmanmaz dağlara ya da çıkmaz sırt çantasıyla keşiflere ama aklı özgürdür, dolaşır sonsuzca tüm labirentlerde, onları keşfetmeye çalışmanın azmiyle.
Kadındır ki o hep bir şeyleri ve birilerini suçlar yapamadıkları için bugüne kadar ama durur sonra ve bir kabullenişle farkına varır eksiklerin yavaşça. Bu dünya der, ne büyük, ne sonsuz, ne uçsuz, ne bucaksız. Uçlar ve bucaklar birbirine karışır. Ve kadın erkeğe yaklaşır. Ve kadın bilir erkeği, sever, hayatına alır. Ama büyüme deva eder. Hayat devam eder. Dünya farklılaşır zaman zaman o erkekle bağlantılı olur bir çok şey. Ama sakın kaybetme sakın unutma kendini. Kendi halini der kendi kendine.
Kadın var öyle, kadın var böyle tıpkı erkek gibi. Çeşit, çeşit, renk renk…insan var. Sen varsın, ben varım.

1 yorum: