26 Ocak 2010 Salı

YÜZLER

Dünya üzerinde nasıl bu kadar farklı yüz olabilir. Nasıl bir ressamdır ki yüzleri yaratan böyle bir şaheseri ortaya çıkarabilmiştir. Sadece kendi çevremizi bile düşünsek her biri birbirinden farklı yüzlercesi var. Ve dünya…ırklar, renkler, büyük burunlular, küçük yüzlüler, boynu olmayan insanlar, gözleri çökük ya da patlak olanlar…ve bunların binlercesi, bunların minyonlarca versiyonu. Aman tanrım!
Bir yazı okuyordum ve bu konuyla ilgili yazmak istedim.
Yüzlerle ilgili.
Yüzümüz mesela. Kendi yüzümüz. En tandık belki de en yabancı olduğumuz.
Düşününce belki de en az gördüğümüz yüzlerden biridir kendi yüzümüz. Aynayla çok da haşır neşir olmayanlardansanız hele yüzünüz sizin midir yoksa ona sizden çok bakanların mı? Muamma.
Kendimize yabancı olmak da bunun içinden mi geçer acaba?
İlk paragrafta bahsettiğim konuyla ilgili şöyle bir şey geçiverdi aklımdan. Milyonlarca yıldır dünya üzerinde sayısız uygarlık oluşmuş ve tabi sayısız insan yaşamıştır. Sayısız yüz. Yüzler. Bu yüzlerin şimdi tekrar var olduğunu düşündüm. Tekrar aynı yüzlerle karşı karşıya olduğumuzu. Ruhları farklı ama aynı yüzler. Ya da ruhları da aynı ama sadece unutmuş yüzler ve tabi ruhlar. Geçmişi unutmuş yüzler ve de ruhlar. Ne tuhaf! Mesela bir Hitit kızıydım belki bir zamanlar ya da Fransız bir şair. Neden olmasın? :)
Siz kimdiniz acaba? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder