19 Şubat 2009 Perşembe

Yaşarken yazmak, yazarken yaşamak

Yazmak, yaşamak...yazmadan yaşamak..Nasıl yani? İnsan yazmadan durabilir mi? Yazmayan insan olabilir mi? Kendimi bildim bileli yazıyorum bişeyler. Anlamlı ya da anlamsız hiç düşünmedim bu şekilde sadece yazıyorum önemi de yok aslında. Ben sadece kendimi tutamadığım için yazıyorum. Ve sanki herkes böyledir gibi geliyo bana. Kıyıda köşede muhakkak bi defter vardır gibi.
Birikim, birikmesi, içinde birikmesi, bişeylerin birikmesi...Biriken şeyler var ve dışarı çıkmalı, yazılmalı ve anlatılmalı belki paylaşılmalı ama uçan sözlerdense kalan satırlar daha güzel:) Bir derdinin olması şarkıdaki gibi tıpkı, onu tutamamak içinde.
Ben kendimi yazdım hep ya da birilerini, duyguları, fikirleri. Benim olanları yazdım hep. Bi şekilde ortak olabildiklerimi yazdım. Ama hayal etmedim hiç, bi dünya kurmayı denemedim. İnsanlar, olaylar, hüzünler yaratmadım. Tanrılaşmadım hiç. Belki bi gün bir hikaye benimle varolur kim bilir? Tanrıcılık oynarım belki...
Okumak güzel ya hani yazmak daha da güzel sanki:)

2 yorum:

  1. :) bana da hep herkes yazıyor gibi gelmiştir..

    yazmak bir terapi aracıdır aslında, denememiş olanlar bile denemeli!

    Yaşanmayanlarla tanrıcılık oynamak zordur biraz, benim de yapabildiğim bir şey değil bu. Ama yazmak güzel, ve yeni ufuklara yelken açmayı da denemeli arada sanki :)

    YanıtlaSil
  2. Evet bence de yeni ufuklara yelken açılmalı bazen. Şans verilmeli bi çok şeye sanki.

    YanıtlaSil