27 Şubat 2017 Pazartesi

Ölüm

Ölüm...Buz gibi bir kelime.

Üşütüyor dile geldiği anda. Hele ki canın kadar sevdiklerine hiç yakışmıyor.
Bugün çok sevdiğim arkadaşlarımdan biri babasını kaybetti. Öyle dolu ki içim. Rahatlayamıyorum bir türlü. Çünkü biliyorum onun babasını ne kadar sevdiğini :(
O kadar üzgünüm ki.
Ne denir ki böyle durumlarda. Hiç, koca bir hiçlik. Sadece yanında olabilirsin sevdiğin kişinin.

Hayat bir bütünlük elbette, yaşam kadar ölüm de hayattan. Hepsi bizler için elbette. Bizden götürdükleri ve kattıkları var elbette. Ama soğuk işte ölüm, çok soğuk, buz gibi her yer, her şey.
Bilmek bazen hiç bir şeyi hafifletmiyor elbette. Öleceğimizi bilmek, sevdiklerimizin bir gün olmayacağını bilmek, hasta olanların ölümünün yakın olduğunu bilmek. Hiç ama hiç bir işe yaramıyor bunlar. Ölüm geldiğinde Buz gibi geliyor işte yine.

Başın sağ olsun canım benim.

14 Şubat 2017 Salı

Sevgi

Sevgi,
Ne zarif bir kelime.
Sevmek,
Ne yoğun bir söylem.

Ne çok şeyle karıştırıyoruz bazen sevmeyi, sevgiyi, sevgiliyi.
Hırslar, kıskançlıklar, ölümüne sevmeler.

Aslında ne kadar saf, ne kadar temiz, ne kadar zarif bir kelime sevgi.

Söyleyin bak, seviyorum deyin, seni seviyorum...
Duydunuz mu ne kadar güzel bir sesi var.

Hep bu sesi duyabilsek keşke. Hep kulaklarımızda bu ses çınlasa. Her kötü günün sonunda yanımızdaki sevdiklerimizin yüzüne baktığımızda içimiz yumuşasa. Bunu kaçırmamak önemli sanırım. Sevmenin bize verdiği gücü unutmamak önemli. Sevdiklerimizin bize verdiği gücü unutmamak önemli.

Ve tabi ki kendimizi sevmeyi unutmamak önemli. Doyasıya sevelim bence bugün de kendimizi. Duyalım iç sesimizi ve güzelce hatırlayalım kim olduğumuzu. Yaşadığımız her günün ne kadar kıymetli olduğunu hatırlayalım. Bunun için hiç bırakmadan sevelim.

Hem kendimizi hem de bu sıcacık güneşiyle bizi ısıtan yaşlı mı yaşlı dünyamızı.

Hadi gülümse bugün sevgililer günü :)

Git de sevicek birilerini bul :) Ben kaçtım...Sevip gelicem.